;

Online Kayıt

Ön kayıt formu ile kayıt ol, iletişime geçelim.

Kayıt Ol

Yerli Mi? Yabancı mı? : Yerli!

Yerli Mi? Yabancı mı? : Yerli! BLOG
ideal saat ikon 2021-07-09

Yerli Mi? Yabancı mı? : Yerli!

Yerli Mi? Yabancı mı? : Yerli!

Merhaba!

            Bunu önceki blog yazılarımızdan birinde bahsettiğimiz; “Bu Filmlere “Yabancı” Kalmayın: Sinema Dünyası Başyapıtları” adlı içeriğimizin bir devamı olarak da okuyabilirsiniz. Daha önceki yazımızda içerik olarak benzer olsa da yalnızca yabancı filmleri ele almıştık, şimdi biraz da Türk sinemasının başyapıtlarından bahsedelim ve sizlere yeni keşif olanakları sunalım dedik… Her gelişmeyi, her yeniliği ve gündemdeki tüm konuları takip etmek elbette ki mümkün olmuyor. Bunun yanında okuyamadığımız kitaplar, izleyemediğimiz filmler, adını bile duymadığımız şarkılar sürekli bir kenara yığılarak ilerliyor. Hayat devam ediyor! Neler kaçırdığınızı belki de hiç bilmiyorsunuz. Daha önce üniversite hayatınıza başlamadan önce mutlaka okumanız gereken kitaplardan, izlemeniz gereken yabancı filmlerden bahsetmiştik; bu sefer ise yerli yapımlardan bahsedeceğiz.

            İlk devam yazımıza giriş yapmadan önce sitemize yeni gelen ve yurt arayışında olup kendini bir anda burada bulan okuyucularımız için Özel İdeal Kız ve Erkek Öğrenci Yurtları’ndan, yani kendimizden bahsedelim. Bir aile olma yolunda çeyrek aşırı aşkın bir süredir muhteşem bir özveri ile çalışıyoruz. Bu çalışmaların karşılığını ise Konya, Ankara ve İstanbul’da bizi bir aile yapan öğrencilerimizin bizlere teşekkür geri dönüşleri ile alıyoruz. Değişen ve gelişen dünya standartlarında, çağın yeniliklerine ayak uydurabilmek adına bir süredir, kız ve erkek fark etmeksizin siz değerli öğrencilerimizin okuması için eğlenceli, öğretici ve fayda gözetici blog yazıları sunuyoruz. Benzer yazılarımız için bulunduğunuz web sitemizin (idealyurtlari.com) haberler bölümünden blog butonuna tıklayabilirsiniz.

Özel İdeal Kız ve Erkek Öğrenci Yurtları Ayrıcalıkları

            Tüm şubelerimiz için genel olarak konuşacak olursak, sizlerin güvenliğini sağlamaya yönelik, 24 saat boyunca güvenlik kamerası ile kayıt yaptırmakta ve güvenlik görevlisi bulundurmaktayız. Bunlara ek olarak kartlı veya parmak okutmalı giriş sistemi ile güvenliğinizi bir tık daha üste taşıyoruz. Güvenlik demişken, günümüzde salgınla ilgili yaşanan olaylardan ötürü tabiri caiz ise can güvenliğini de sağlamak gerekir diye düşündük ve İdeal ailesi olarak kalabalık öğrenci grupları, yani sizler için, yeni normale yönelik yeni önlemler aldık. Özellikle Covid-19 salgını süresince dünya genelinde alınan ekstra önlemlerden elbette ki bizler de kendimize pay aldık ve sizlere daha güvenilir, daha sağlıklı, daha temiz yaşam alanları sunabilmek için elimizden gelen özeni gösterdik. Günlük temizlik hizmeti ile sağlık açısından da içiniz rahat bir şekilde konaklama sağlayabilmeniz temennisindeyiz. Covid-19 sebebi ile yaşadığımız ve halen yaşamakta olduğumuz olayların akabinde, yurtlarımızda günlük temizlik hizmetine ek olarak belirli saatlerde oda havalandırmaları ve dezenfeksiyon işlemi de ekledik.

Ücrete dâhil hizmetlerimiz ve imkânlarımız:       

  • Haftanın altı günü açık büfe kahvaltı
  • Sosyal faaliyetler
  • İnternet hizmeti
  • Çamaşır makinesi
  • Ütü imkânı
  • 7 / 24 sıcak su hizmeti
  • Günlük oda temizliği
  • TV yayını
  • Radyo yayını
  • Spor salonları
  • Güvenlik sistemleri

…olarak sıralanabilir. Şimdi gelelim ana başlığımıza! Daha önce de söylediğimiz gibi üniversite hayatında yakından görme fırsatınız olduğunda çok daha iyi fark edeceksiniz; kalabalık masaların genel muhabbetleri okunan kitaplar, izlenen filmler ve yeni çıkan şarkılar üzerine olacaktır. Bazıları sizi şaşırtacak bir şekilde bir filmi belki onlarca kez izlemiş, bir kitabı defalarca kez okumuş olacak… İşte böyle durumlarda sohbetten uzak kalmamanız ve masadakilere anlamsız bakışlar atmamanız için hayatınızda mutlaka bir defa olsun izlemeniz gereken yerli başyapıtlar! Keyifli okumalar diliyoruz!

Babam ve Oğlum (2005)

            12 Eylül darbesinin yıktığı hayatlardan birinde yetişmektedir küçük Deniz. Annesini henüz doğmadan önce kaybetmiş, bir gazetede yazar olarak çalışan babası tarafından mütevazı bir evde yetiştirilmiştir. Babası dışında tanıdığı tek bir akrabası bile yoktur. Ta ki babası Sadık, bir gün Deniz'i şaşırtacak bir haberle gelene kadar... Deniz artık babasıyla birlikte, hiç görmediği dedesinin yanında, küçük bir kasabada yaşayacaktır. Köye vardıklarında Sadık yıllar önce küstüğü babasını ilk kez görüyordur. Aralarındaki bu küskünlük kolay kolay geçecek cinsten bir durum değildir. Sadık'ın dönüş sebebini anlamlandıramayan aile bir yandan çok mutluyken diğer yandan tedirgindir de. Zamanla Deniz bu hiç görmediği ailesine alışırken ve her şey düzelmeye başlamışken yaşanan bir dram herkesi derinden etkileyecektir.

Kaybedenler Kulübü (2011)

            Her gün farklı farklı kadınlarla takılan Kaan, barda tanıştığı Zeynep’te aradığı aşkı bulduğunda bu aşka tutkuyla başlanır. Hem de ikilinin arasındaki farklı hayat görüşlerine rağmen... Bu arada toplumun farklı kesimlerinden insanları bir araya getirerek adeta bir ‘ortak mahalle’de buluşturan ‘Kaybedenler Kulübü’ de doğmuştur. Kendi yalnızlıklarıyla bile alay eden, hayatın kıyısında yaşayan ve sisteme her gün başkaldırıp isyan eden Kaan ve Mete’nin renkli hayatlarını yansıtan programın müdavimleri, ‘Kaybedenler Kulübü’nün üyeleri ve sıkı takipçileridir artık...

Kelebeğin Rüyası (2013)

            Zonguldak'ta yaşayan, iki genç şair Rüştü Onur ve Muzaffer Tayyip Uslu, yeni yeni modernleşen bu madenci kentinde memuriyet hayatlarını sürdürürken, bir yandan da sanatla, edebiyatla ve en çok da şiirle iç içe yaşamaktadırlar. Ayakları üzerine yeni kalkan genç Cumhuriyet, bir yandan modernleşme çabasındayken, aynı yıllarda Avrupa'da da çetin bir savaş yaşanmaktadır. Belediye başkanının kızı Suzan'ın Zonguldak'a geri gelmesiyle Rüştü ve Muzaffer'in şiire olan inancı daha da artar. Henüz lise öğrencisi olan Suzan, çevrenin istememesine rağmen iki gençle yakın arkadaş olur. Fakat 1940'lı yılların vebası olan verem, iki genç insanın da sağlığını gitgide tehdit etmektedir. Rüştü ve Muzaffer'in hem kendi gelecekleri hem de dünyanın gidişatı hayra alamet değildir.

Kış Uykusu (2014)

            Aydın emekli bir tiyatrocudur; oyunculuğu bıraktıktan sonra Kapadokya'ya babasından yadigâr kalan butik oteli işletmek için geri döner. Aydın o günden sonra başlayan kış uykusu bu gözlerden ırak otelin içerisindeki gündelikleriyle, kâh yerel bir gazeteye köşe yazıları yazarak kâh her zaman niyetlendiği ancak bir türlü başlayamadığı tiyatro tarihi kitabını yazmayı düşünerek geçer. Tüm bu süreçte hayatında iki kadın vardır: Kendisine her anlamda uzak ve soğuk davranan genç karısı Nihal ve boşandıktan sonra yanlarına taşınan kız kardeşi Necla... Kışın bastırması ve artan kar yağışı bu küçük taşrada en çok Aydın'ın sinirlerine dokunur ve onu uzaklara gitmeye teşvik eder.

Unutursam Fısılda (2014)

            Birbirlerinin tam zıddı olan Hatice ve Hanife iki kardeştir. Hatice, şarkı söyleme tutkusu olan ve hayatının, hayallerinin peşinden gitmeye meyillidir. Ablası Hanife de bir o kadar tutucu, içine kapanık birisidir. Bir gün kasabaya yeni gelen müzisyen Tarık’ın Hatice’yi keşfetmesi, aralarında başlayan büyük aşk ve Türkiye’nin starları olma hevesleri onları İstanbul’a kadar sürükler. Uzun bir sürenin ardından kaçtığı evine dönen Hatice de kendisinin dönmesini bekleyen ve geçmişte yaşananların hesabını soran ablası Hanife’yi karşısında bulur.

Limonata (2015)

            Makedonya'da yaşayan Suat eski bir tır şoförüdür ve ölümcül bir hastalık nedeniyle yatağa düşer. Oğlu Sakip'i yanına çağırır ve ölmeden önceki tek arzusunu açıklar. Suat seneler önce İstanbul'da imam nikâhı kıyarak bir kadınla evlenmiştir ve bu evlilikten bir çocuğu olmuştur. Ancak Suat bebekken terk ettiği bu çocuğu hiç görememiştir. Ölmeden önce tek dileği Selim adındaki ikinci çocuğunu bulup ondan helallik istemektir. Buna göre oğlu Sakip'ten İstanbul'a gidip kardeşini bulmasını ister. Sakip babasının emektar arabasına atlayıp elinde yalnızca kardeşinin adı ve eski bir adresle İstanbul yollarına düşer.

Kar Korsanları (2015)

            1981 yılında geçen film, 1980 darbesi sonrasında Kars'ta yaşanan bir hikâyeyi ele alıyor. O dönem aylarca karla kaplı olan bölgede darbenin getirdiği birçok sorunun yanı sıra kömür bulmak da imkânsızdır. Kömür yalnızca imtiyazlı kişilerin ve bazı devlet kurumlarının ulaşabildiği bir nimet niteliğindedir. Yakın üç arkadaş olan Serhat, Gürbüz ve İbo darbenin ardından gelen karne tatilinde oyun oynamak yerine kömür aramaya başlayacaktır. En temel ihtiyaçlarından biri olan ısınma ihtiyacı için verecekleri bu mücadele çocukluklarını şekillendirecek bir dayanışma hikâyesine dönüşecektir.

Abluka (2015)

            Kadir hapishanedeki 20 yılın ardından şartlı tahliye olur ve emniyette çalışan Hamza'nın yardımıyla iş bulur. İstanbul'u saran büyük siyasi karmaşa atmosferi özellikle sokaklarda kendini göstermektedir. Kadir çöp toplayıcısı olarak girdiği bu paravan işin ardında aslında muhbir olarak çalışacaktır. Gecekondu mahallelerindeki çöpleri karıştırarak herhangi bir şekilde içlerinde bomba malzemesi olup olmadığını araştıracak ve bulduklarını raporlayacaktır.  Hapishane sonrası ilk uğradığı adreste ise kardeşi Ahmet ile karşılaşır. Belediyede çalışan Ahmet ile yeniden kardeşlik bağını kurmaya çalışsa da bu çabaları tek taraflı kalır. Ahmet'in kendi içine kapanık bu hallerini Kadir kafasında farklı yorumlar ve komplo teorileri üretmeye başlar.

Ayla (2017)

            1950 yılında savaşta yer alan Süleyman Astsubay savaş meydanında küçük bir kız bulur. 5 yaşındaki bu Koreli kız yetimdir ve nereye gideceğini bilmemektedir. Astsubay kızı yanına alır ve Ayla ismini verir. Kısa sürede birliğin neşesi haline gelen Ayla ile astsubay kısa sürede baba-kız gibi olurlar. Ancak 15 ay sonunda birliğin Türkiye'ye geri dönme kararı çıkar. Ayla'yı bırakıp dönmek istemeyen Süleyman Astsubay her yolu denese de Kore kanunlarını aşamaz. Küçük kızı geride bırakmak zorunda kalan Süleyman ve yetimlere uygulanan sisteme dâhil olarak yetimhaneye verilecek olan Ayla son vedalarında tekrar bir araya gelmeye söz verirler. Yıllar ikiliyi yeniden buluşturacak mıdır?

Ahlat Ağacı (2018)

            Üniversiteyi bitirip memleketine geri dönen 20’li yaşlarındaki Sinan, kitabını basabilecek bir destekleyici ararken hem ailesiyle ilgili sorunlarla yüzleşiyor hem de bir dönem tanıdığı insanlarla yeniden buluşuyor. Geçmiş muhasebeleriyle birlikte gelen bu karşılaşmalar en temelde Sinan’ın kendisiyle yüzleşmesiyle sonuçlanıyor. Doğu Demirkol’un başarılı performansıyla sivrildiği Ahlat Ağacı, özellikle ilk yarısında mizahı bolca kullanıyor. Öğretmen, yazar, asker, imam ve inşaatçı gibi karakterler üzerinden günümüz Türkiye’sine dair geniş bir portre çizen film dede, baba ve oğlu kapsayan üç jenerasyonun arasındaki güç savaşlarını, özünde ne denli benzer olduklarını gözler önüne sererek işliyor.

Arif v 216 (2018)

            Robot olan 216, insan olmanın hayalini kurmaktadır. Uzaydan dünyaya çok sevdiği arkadaşı Arif’in yanına gelir ve insan gibi yaşamaya başlar. Sıradan insanlar gibi bir yaşam sürmeye çalışsa da farklılığı kimsenin dikkatinden kaçmaz. Yeni yaşantısını alışmaya çalıştığı sırada aşk da kapısını çalmıştır. Robot olduğunu herkesten saklamaya çalışan 216 bunu başaramaz. 216’dan ilham alan bir iş adamı, onu herkese tanıtıp kopyalarını yapmak ister. Sunduğu cazip tekliflerle 216’yı kandırmayı başaran iş adamı, onun sayesinde geleceği değiştirecektir. Arif bu korkunç planı öğrenir ve hem dünyayı hem de 216’yı kurtarmak için bir mücadeleye girişir.

…ve tabii tüm bunlardan apayrı bir yere koyacağımız ve bundan seneler sonra da asla canlılığını yitirmeyecek “Kemal Sunal filmleri”nin hepsini izlemelisiniz. Yaşınız kaç olursa olsun, bu filmlere tekrar tekrar denk gelseniz bile aynı duyguları sizlere yaşatacaktır. İşte bu duyguları tekrar tekrar izlemenize rağmen yaşıyorsanız, bu dünyadan Kemal Sunal gibi bir insanın geçmesi yerli sinema yapımlarının en büyük değeridir. O sadece gülüşü ile bir komedi üstadıdır.

“Ertem Abi ‘Sen şunu söyle, sen bunu söyle’ diye replikleri dağıttı, ama Kemal’e gelince laf bitti. ‘Oğlum sen de burada gülersin’ dedi ona… İşte bu çok önemliydi. Kemal orada güldü, bütün Türkiye güldü.” İdeal ailesi olarak da kendisini sevgi ve rahmetle anıyoruz…

TÜM SAYFALARI GÖR


Instagram
WhatsApp
LinkedIn
Tiktok