;

Online Kayıt

Ön kayıt formu ile kayıt ol, iletişime geçelim.

Kayıt Ol

Ünlü Ressamların Şaşırtıcı Hayat Hikâyeleri

Ünlü Ressamların Şaşırtıcı Hayat Hikâyeleri BLOG
ideal saat ikon 2021-07-14

Ünlü Ressamların Şaşırtıcı Hayat Hikâyeleri

Ünlü Ressamların Şaşırtıcı Hayat Hikâyeleri

Sevgili üniversiteli arkadaşlar; sizin için derlediğimiz blog yazılarımızdan bu seferki ilgi çekici başlığımıza giriş yapmadan önce Konya’da bulunan yurtlarımız ile ilgili birkaç detay bilgi vermek isteriz. Daha önceki yazılarımızda da aralıklarla yurtlarımızdan bahsetmiş, üniversitede hem kız hem erkek öğrencilerimiz için işinize yarayabilecek bilgilere ve üniversitenizin bulunduğu şehre dair tanıtımlara, işlerinizi kolaylaştırıcı ipuçlarına yer vermiştik. Diğer yazılarımıza da idealyurtlari.com adresinden, haberler bölümünden blog butonuna tıklayarak ulaşabilirsiniz. Keyifli okumalar, sağlıklı günler dileriz!

            Öncelikle Özel İdeal Kız ve Erkek Yükseköğrenim Öğrenci Yurtları ve tabii İdeal ailesi olarak, öncelikle yoğun bir çalışma sonucunda elde ettiğiniz başarıyı canı gönülden kutlarız. Sizlerden hiçbir fedakârlığı esirgemeyen ve elbette başarılarınızda büyük katkıları olan ailelerinizi de canı gönülden kutluyoruz. Üniversite hayatınız boyunca başarılarınızı ilk sıralarda ciddi anlamda etkileyecek barınma probleminiz ile ilgili sağlıklı bir değerlendirme yapabilmeniz için Özel İdeal Öğrenci Yurtları olarak gelecekteki başarılarınızı şekillendirmek için her daim yanınızdayız. Öğrencilik hayatınızı son derece kolay, etkileyici ve mükemmel bir hale getirebilmek adına Ankara, Konya ve İstanbul’da yirmi altı yıldır bu çabayı sürdürüyoruz. Amacımız sevgili öğrencilerimizin eğitim hayatlarını güvenli ve rahat bir ortamda geçirmelerine olanak sağlamaktır. Sadece barınma ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp aynı zamanda; öğrencilerimizin kişisel ve sosyal gelişimlerine katkıda bulunmak, onlara dostlukların kurulduğu, paylaşmanın öğrenildiği, ev sıcaklığında huzurlu bir yaşam alanı sunmaktır.

            Sizlere vermeyi taahhüt ettiğimiz hizmeti sunmak için en modern şekilde donatılmış, Konya, Ankara ve İstanbul’un üniversitelere yürüme mesafesinde veya merkezi yerlerinde hiçbir ulaşım sorunu olmayan, her ayrıntısı sizlere göre titizlikle düşünülmüş yirmi bir adet şubemiz bulunmaktadır. Şubelerimizin her birinde görev yapan yönetici kadro pedagojik formasyon sahibi bireylerden seçilmiş, alanında uzman kişilerdir.  Yirmi altı yıllık tecrübemiz ile çeyrek asrı aşkın bir süredir alanımızda öncü, Türkiye’nin en iyi, en cazip ve en büyük öğrenci yurdu zinciri olmakla gurur ve sevinç duyuyoruz. Özel İdeal Kız ve Erkek Yükseköğrenim Öğrenci Yurtları olarak sizlerin sıcak bir aile ortamında yaşayabilmesi için en uygun ve ekonomik seçenekleri sunmaktayız. İdeal ailesi olarak sizleri de aramızda görmekten müthiş bir heyecan ve memnuniyet duyarız…

Konya İdeal Kız ve Erkek Öğrenci Yurtları

            Konya’da bulunan beş adet üniversite yerleşkesinin her birine yürüme mesafesinde tamamı ile öğrencilerimizin rahatı ve konforu düşünülerek konumlandırılmış yurtlarımız bulunmaktadır. Yurt formatımız ve imkânlarımız her şubemizde aynı olmasına karşın; bulunduğu yere ve konuma aynı zamanda seçeceğiniz odadaki kişi sayısına göre fiyatlarımız değişkenlik göstermektedir. Kız ve erkek öğrencilerimiz için tüm şubelerimizde tek kişilik, iki kişilik, üç, dört, beş ve altı kişilik oda seçeneklerimiz bulunmaktadır. “Ben kimseyle birlikte kalamam.” diyorsanız şayet, tek kişilik oda seçeneklerimiz tam da sizler için konaklamanıza sunulmuştur. Fakat “Ben tek başıma kalamam.” diyorsanız da bahsettiğimiz gibi tek kişilik odalarımızdan altı kişilik odalarımıza konaklama seçenekleriniz mevcuttur. Kendinize en uygun oda tipini seçmeniz, yurt odalarımızı gönül rahatlığı ile keşfedebilmeniz ve muhteşem bir öğrencilik hayatı geçirebilmeniz için sizleri de yurtlarımıza bekleriz. İçinde bulunduğumuz pandemi ve karantina dönemlerinde, “Yurtlarınıza gelecek imkânım yok, olsa da yer değiştirmeyi tercih etmiyorum.” diyorsanız; idealyurtlari.com web sitemiz üzerinden galeri bölümüne gelerek, 360 derece sanal tur uygulamamızı kullanabilir, yurtlarımızı evinizden de içerisindeymiş gibi rahatlıkla gezebilirsiniz. (: O zaman şimdi başlığımıza geri dönelim!

Edvard Munch (1863 – 1944)

            Edvard Munch 1863’te sağlık sorunları ile boğuşan orta sınıf bir ailenin ikinci çocuğu olarak Norveç – Adalsbruk ’da doğmuştur. Annesi, Munch 5 yaşındayken ölür. 14 yaşındayken en büyük kız kardeşi ile birlikte tüberküloza yakalanan Munch’un, “The Sick Child (Hasta Çocuk)” ve “Death In The Sickroom (Hasta Odasında Ölüm)” tabloları, hasta olduğu günlerden izler taşır. Babası ve erkek kardeşini de genç yaşta kaybeden Munch’un hayatta kalan tek kız kardeşine de psikiyatrik hastalık tanısı konur. Erken yaşta çizim yeteneği belli olan Munch, resim üzerine çok da iyi bir eğitim almamasına rağmen çok hızlı ilerleme kaydetmiştir. Sanatsal gelişimindeki en önemli  etken ise yazar ve sanatçılar birliği olan günümüzde “Oslo” ismi ile bilinen “Kristiania Boheme” olmuştur. 1892’de Berlin’de bir birahanede hem kendi gibi düşünen ressam ve yazar olan arkadaşlarıyla görüşüyor hem de “Vampir ve Madonna” ve “The Scream (Çığlık)” gibi ünlü tablolarını yapıyordu. Bu resimler onun aşk, ölüm ve cinselliğe dair hissettiği duygularının evrensel bir şekilde ifade etmesini sağlıyordu.

            Edvard Munch hayatı boyunca ailesinin hastalıklarla boğuştuğuna şahit olmuş ve yaşadığı dönemin zorlu şartları ile mücadele etmiştir. Bu zorlu yaşam koşulları ister istemez Munch’ta bir takım psikolojik izler bırakmıştır. Şiddetli anksiyete nöbetleri, insanlardan ve toplumdan korkma olarak tanımlanan sosyofobi, aşırı alkol tüketimi, alkol tüketimine bağlı gelişen varsanım, paranoyak düşünceler ve hareketler sonucunda hastaneye yatarak belli bir süre tedavi görmüştür. Edvard Munch’un insanın varoluşsal ıstıraplarını anlatan The Scream (Çığlık) adlı tablosu, sanat tarihinin ikinci en ünlü eseridir. Alastair Sooke bunun nedenini şöyle anlatıyor:

“Sarı, turuncu, kırmızıya bürünmüş gökyüzünün altında, köprünün ortasında durmuş, hem kadına hem erkeğe benzeyen bir insan figürü; iki elini kafatasına benzeyen kafasının iki yanına kaldırmış bir vaziyette duruyor. Gözleri fal taşı gibi açılmış, kan donduran bir çığlık patlatıyor. Arkadaki iki kişinin sakinliği ve uzakta görünen gemi normallik işareti taşısa da diğer her şeyde korku havası hâkim.”

Günlüğüne yazdığı bir notta Munch, The Scream (Çığlık) eserinin yapım aşamasındaki esin kaynağını şöyle anlatıyor: 

“İki arkadaşımla yolda yürüyordum; güneş battı, bir melankoli dalgasına kapıldım. Birden gökyüzü kıpkızıl bir renk aldı. Durup parmaklıklara yaslandım. Alev alev gökyüzü, mavi fiyordun ve şehrin üstünde kan ve kılıç gibi sarkıyordu. Arkadaşlarım yola devam etti; ben ise büyük bir endişeyle öylece duruyor ve doğada sonsuz bir çığlığı hissediyordum sanki.”

            Edvard Munch’un günlüğüne de not ettiği bu satırlar bizlere gösteriyor ki; daha çocuk yaşta ailesinden kayıplar vermesi ve ölümcül bir hastalığın pençesinden kurtulması onun hayatında çok büyük etkilere sebep olmuştur. Belki de yaşadığı anksiyete, sosyofobi, alkol kullanımı ve buna eşlik eden varsanımlar; onun bu tablolarını, sosyalleşmeye karşı paranoyak düşüncelerini açıklıyordur. Son olarak değinmek gerekir ki; The Scream (Çığlık) sadece dışavurumcuları etkilememiştir. Andy Warhol’dan, Francis Bacon’ın “Uluyan Papalar” tablosuna ve hatta 4 filmlik bir korku filmi serisi olan “Scream (Çığlık)” filminin ikonik maskesine kadar Munch’un ünlü tablosundan esinlenildiği söylenenler arasındadır.

Louis Wain (1860 – 1939)

            Louis Wain, muhtemelen kedi formu konusunda uzmanlaşmış bilinen en ünlü sanatçıdır. “Kaleidoscope Cats” ressamın en bilinen eserlerinden biridir. Kedilerin antropomorfik (insani vasıfların başka bir varlığa atfedilmesi) temsillerinin oluşturulmasında, üretkenlik gösteren istisnai bir sanatçı olmuştur. Louis Wain’in, sonbahar dönemi olarak bilinen yılları, şizofreni rahatsızlığının neden olduğu ıstırapla geçmiştir. Rahatsızlıktan dolayı ortaya çıkan yanılsamaların yanı sıra sevdiklerine, yakın tanıdıklarına karşı güvensizlik ve düşmanlık da bu dönemde Wain’in hayatını oldukça etkilemiştir. Bir kısım psikologlar, Wain’in çalışmaları üzerinde bazı analiz çalışmaları yaparak incelemede bulunmuşlardır ve bu doğrultuda, araştırmayı gerçekleştiren psikologlar, Wain’in resimlerindeki artan soyutlama açılımının, hastalığının tanığı olabileceği iddiasını gündeme getirmişlerdir.

Mark Rothko (1903 – 1970)

            1940’tan sonra sanatçının resimlerinde mistik temalar, mitolojik öğeler görülür. Daha o yıllarda eserlerinde görülen gizlemli semboller ve biomorfik işaretlerin varlığı ise onun ilgi alanının dini temalar olduğunun işaretlerini vermektedir. Rothko şöyle söylüyordu: 

“Ben tuvalde renk ve form ya da başka bir şeyin ilişkisiyle ilgili değilim. Beni ilgilendiren resim yaparken insanların duyumları, halleri, coşkuları ve duygulanımlarıdır.”

            1950’lerden sonra lirik soyut ifadesine geçen sanatçı, 48-49’da Amerika soyutunu temsil eden grupta yer alır. Petrol zenginleri John ve Dominic inşa etmek istedikleri kilise için Rothko’dan duvar resimleri istemiştir. Kendisi pek çok arkadaşına bizzat “Burası benim en önemli eserim olacak.” demiştir. Rothko 1965’de başladığı şapel duvar çalışmasını asistanlarının yardımıyla 1967’de tamamen bitirir. Bu dönemde Mark Rothko’nun ruhunda neler olduğunu, aklından neler geçtiğini bilmek zor. Gençliğinden beri devam eden hastalıklı ve sağlıklı olma durumu arasında Mark Rothko, sonunda öyle bir noktaya ulaşmıştır ki ölüm iradeye baskın hale gelmiştir. Oğlu Christopher Rothko babası için şu sözleri sarf eder:

“Hayatının son iki yılında, moralinin hayli bozuk olduğunu kimsenin inkar etmeyeceğini düşünüyorum, sağlığı kötüye gidiyordu ama o yıllarda her şeye rağmen çok sayıda resim yaptı.”

            Mark Rothko’nun asistanı 25 Şubat 1970’te onu mutfakta lavabonun yanında yerde yüzükoyun yatarken bulmuştur. Arkasında hiçbir açıklama bırakmadan, uzun iç altlıklar ve çorap giymiş bir halde, bir ustura ile sağ kolunun arterini kesmiş ve bunun sonucunda yaşamını yitirmişti. Daha sonra otopsi yapıldığında tüm bu kanlı eylemden önce kendisini öldürmeye yetecek kadar ilaç aldığı da ortaya çıkmıştır. Bir enstitü olarak “Rothko Şapeli” bugün hem bir müze, hem bir toplantı salonu olarak; hem de gösteri amaçlı programlar için kullanılmaktadır.

Nicolas de Staël (1914 – 1955)

            Fransız-Rus ressam Nicolas de Staël 1950’li yıllarda tanınmış ve kendi kuşağının önde gelen isimlerinden biri haline gelmiştir. Nicolas de Staël, klasik manzara resmini, orijinal bir şekilde son derece üst bir soyut form olarak yeniden oluşturmuştur. Taşizm akımına mensup olup kalın impasto tekniği ile yaptığı oldukça soyut manzara tabloları ile tanınır. Onun daha sonraki sanat çıktıları gerçeklikten hareket eden bir ruhu taşısa da, daha geleneksel Fransız görüntüleri üzerinde durduğu görülmektedir. Depresyon konusunda oldukça büyük sıkıntılar yaşayan ressam, Güney Fransa’da Antibes’te huzur bulmaya çalışmıştır. Nicolas de Staël, sevdiği bir sanat eleştirmeni ile olan başarısız bir sanat görüşmesinin ardından, yeteri kadar yaşadığına karar vermiş ve on birinci kattaki dairesinden beton zemin üzerine atlayarak yaşamına son vermiştir.

Richard Dadd (1817 – 1886)

            Richard Dadd, doğa ve doğaüstü sahnelerin son derece detay yüklü tasvirleri ile ünlenmiştir. Richard Dadd’in ilk kaydedilen psikotik atağı Nil Nehri üzerinde bir teknede iken gelmişti, çılgınca etrafında saldırmaya başlamış ve eski Mısır tanrısı Osiris tarafından zihinsel olarak rehin alınmış olduğuna inanılmıştı. İngiltere’ye döndükten sonra, babasının şeytan olduğuna inanmaya başlamış, ebeveynlerini bıçaklayarak öldürmeye çalışmış, Fransa’ya kaçmış ve orada da bir turisti öldürmeye teşebbüs etmişti. Bu olaylar zincirinin ardından Dadd, bilinen birçok ünlü başyapıtını oluşturduğu bir psikiyatri hastanesine Bedlam’a yatırılmıştı. Dadd’in büyük bir olasılıkla genetik olarak yatkınlıkla birlikte, paranoid şizofreni rahatsızlığı olduğu düşünülmektedir.

“İdeal ailesinin heyecan verici ayrıcalıkları ile sizler de ayrıcalıklarınızı keşfedin!”

TÜM SAYFALARI GÖR


Instagram
WhatsApp
LinkedIn
Tiktok