Motivasyon Bulmakla İlgili Şeyler

Motivasyon Bulmakla İlgili Şeyler

Merhaba!

            Dünyanın dört bir yanındaki diğer öğrenciler gibi sen de gün aşırı kendine “Deliler gibi çalışmak, her gün yeni bir şeyler öğrenmek için gerekli motivasyonu nereden bulabilirim?” gibi sorular soruyor musun? Pandemi döneminden sonra iyiden iyiye uzaklaştığımız eğitim öğretim sürecine tekrar aşina olmak zaten yeteri kadar zorken şimdi bir de şevkini hiç kaybetmemiş olan “ön sıranın perileri” ile rekabet etmek zorundasınız. (: Bazı insanların gerçekten de ne ders çalışma sevdası ne de yeni bir şeyler öğrenme aşkı bitiyor… Hepimizin illa ki böyle arkadaşları ya da sınıfında gözlemlediği bu tarz insanlar olmuştur. “Ya hu insan hiç mi sıkılmaz? Hiç mi eğlenmek, kafa dağıtmak istemez?” diyebilirsin. Gelin İdeal Ailesi olarak onlardan birinin hangi motivasyon ile asla sıkılmadan bunları yapabildiğine bir bakalım. Belki de durum hiç de tahmin ettiğimiz gibi değildir. (:

            Özel İdeal Kız ve Erkek Öğrenci Yurtları ve tabii İdeal ailesi olarak, öğrencimizin kendi ağzından anlattıklarını, kendi kalemimizden eklemelerle sizlere ulaştırıyoruz. Keyifli okumalar diliyoruz!

Öncelikle Motivasyon Nedir?

            Motivasyon, bireylerin belirli bir amacı gerçekleştirmek üzere güdülenmesi, kendi arzu ve istekleri ile davranması sürecidir. Bu tanımdan yola çıkarsak hedeflerimize ulaşabilmek için kendimize doğru motivasyon kaynaklarını seçmemiz önemlidir. Karnımız acıktığında nasıl ki aynı anda hem tatlı, hem tuzlu, hem de ekşi yiyince karnımız doymak yerine midemiz bulanıyor; motivasyon sürecinde de hedefe ulaşmak için seçtiğimiz kaynaklar ve yöntemler önemlidir. Bu kaynakların seçiminde tıpkı yeme düzenimizde olduğu gibi seçici ve tutarlı olmak doğru beslenmemizi sağlayacaktır. Yani motivasyon kaynaklarını seçerken her şeye atılmak motivasyonumuzu arttırmak yerine tükenmişlik sendromuna girmemize neden olabilir ve motivasyonumuzu düşürür. Bunun yerine seçici ve tutarlı bir tutumla önce kendimizi keşfe çıkmamız önemlidir.

Motivasyon Yöntemleri Nelerdir?

            Motivasyonu etkileyen içsel ve dışsal etkenler vardır. İçsel etkenler; Bireysel hedefler, niyetler, biyolojik ve psikolojik ihtiyaçlar, kendine güven, risk alma, kaygı ile baş etme, merak gibi kişisel faktörlerdir. Dışsal etkenler ise; toplumun ve ailenin beklentileri, ödül ve ceza sistemleri, uygulanan öğretim modelleri, arkadaş ortamının eğilimleri gibi çevresel faktörlerdir.

Motive olmak için yapılanlar ve bir türlü sağlanamayan o istikrar… (:

            İhtiyaçlar, fizyolojik ya da psikolojik dengenin bozulması, aksatılması sonucunda ortaya çıkan eksikliklerdir. Bu eksiklikler ortaya çıkana kadar kişi motive olamaz, çünkü motive olmak için gerekçesi yoktur. Güdü ise kişilerin belirli davranışlarının nedenlerini açıklayan ve davranışla sonuçlanan dürtü ya da itici güçtür. İhtiyaçlar, beklentiler, hedefler, amaçlar ve istekler kişiden kişiye değişmekle birlikte bunların önem dereceleri ile orantılı olarak motivasyon da kişiden kişiye değişim göstermektedir. Birey kendini iyi tanıdığı zaman ihtiyaçlarını, beklentilerini bilir ve ona uygun doğru motivasyon kaynağını keşfeder. Bireylerdeki istikrarsızlığın en büyük nedeni kendilerini tanımamalarından kaynaklanır. Aynı zamanda kişi önce kendisi hakkında olumlu duygular geliştirmelidir. Şayet motivasyon kaynağını sadece çevresel yapılardan alıyorsa buda istikrarsızlığa, motivasyonda düşmelere neden olacaktır. O zaman ilk önce ruhumuzu yani içsel motivasyonumuzu kendi düşünce yapımızla örtüştürmemiz gerekmektedir. Bir sonraki aşama ise dış motivasyon kaynaklarını devreye sokmak ve hedeflerimize uydurmak olacaktır.

            Son yıllarda çevremizde üniversite mezunu öğrencilerin çok cüzi maaşlarla çalıştıklarını sık sık görüyoruz veya duyuyoruz. İş yerlerinde bu gençler bilgilerini, emeklerini, zamanlarını harcamakta ve bunun karşılığında aldıkları düşük maaşlar o işe olan motivasyonlarını düşürmektedir. Bu sefer daha yüksek bir maaş elde edebilmek için kendi alanları dışında, belki de hiç sevmedikleri ama sırf daha yüksek maaş (motivasyon kaynağı) aldıkları bir şirketi tercih etmektedirler. Çünkü insanların motivasyon kaynakları iş / emek / başarı / maaş arasında değişkenlik göstermektedir.

            Derse giren her öğretmen bütün öğrencilerinden pür dikkat derse konsantre olmalarını istiyor. Bu beklentisinin karşılığında ise ders anlatma yöntemi olarak sadece projeksiyon sunumunu tercih ediyor. Öğrencilerin de haliyle bir süre sonra dikkati dağılıyor. Hâlbuki öğretmen öğrencilerin dikkatini çekebilecek, motivasyonlarını arttıracak bir video / görsel materyal / oyun ve benzeri öğrenciyi aktif tutabilecek aktivitelerde bulunsa öğrenci sadece o derslik değil bir sonraki derse de motivasyonu tam bir şekilde katılım gösterecektir.

            Bir şeyi keyif alarak yapabilmemiz için sahip olduğumuz içsel motivasyonları, dışsal motivasyonlar da desteklemelidir ki ortaya güzel bir şeyler çıkarabilecek isteğimiz ve gücümüz olsun. İçimizden gelen güç ve dışarıdan aldığımız motivasyon kaynaklarımız bizi o işi en iyi, en başarılı şekilde yapmaya yöneltecektir. Bu durumda, motivasyonunuzun olmadığı zamanlarda ilk olarak yapmanız gereken, kendinize yönelmek daha sonrasında ise çevresel faktörleri değerlendirmektir. Biraz çabaladığınız takdirde sizi motive edecek olan gücü bulacağınızdan oldukça eminiz. Arkadaşımız da emin… Hadi bir bakalım; bizler için kendisinden ne örnekler vermiş?

 “Yani, bahsettiğiniz motivasyon her şey olabilir, sadece kafanızı kaldırın!”

            İnsanlar bazen aradıkları motivasyonu ömürleri boyunca bulamıyorlar. Bunun tek sebebi aslında kafalarını hiç yerden kaldırmıyor olmaları… Birçoğumuz (ben de hayatımın belli bir döneminde) kafamızı yerden kaldırmadan yaşıyoruz. Bu ne mi demek? Ya hu! Hayatımızda onlarca güzel onlarca çirkin şey oluyor fakat bütün bunların arasında yaşıyoruz. Sırf yaşıyoruz diye; yemek, içmek, çalışmak isteyen insanlara baktım, daha doğrusu onların isteksizliğine, en başta da kendime… Her günüm bana bir kere veriliyordu, geçmişe dönüp bakınca kendime hep kızıyordum. Neden buna bir son vermeyeyim dedim ve hayatımı “mecburiyetten yaşayan” kesimden sıyırıp, “hakkıyla yaşayan” kesime bir adım attım. Yani, bahsettiğiniz motivasyon her şey olabilir, sadece kafanızı kaldırın!

“Kimse için çalışmıyor, kimse için çabalamıyorum.”

            Bazen gerçekten insanların beklentileri beni çok zorluyordu, sonra kendi kendime, herkesi (ailem de buna dâhil) neden bu kadar umursadığımı sordum. Ben ne istiyordum? Kim olmak, nerede yaşamak, ne iş yapmak istiyordum? Ömrümü nerede geçirecektim? Kendime bu soruları sorduğumda yine kendimden alacağım cevapların “herkesin istekleri” ile ters düşmesinden ilk defa korkmadım. Kimse benim hayatımı benim yerime yaşamayacaktı ve ben de bugün, tam da bu sebepten, kimse için çalışmıyor, kimse için çabalamıyorum. Kendim için öğreniyor, kendim için uğraşıyorum. Çünkü herkes gittiğinde, ben yine kendime kalacağım.

“Tatil sonraları adaptasyon süreci benim için çok dramatik.”

            Uzun süreli tatillerden sonra çoğu zaman büyük bir bunalımla ders çalışmaya tekrar başlıyorum. Çünkü herkes için olduğu gibi benim için de konfor alanının dışına çıkmak oldukça zor bir durum.  Örneğin yaz tatilleri, bayram tatilleri, kısa süreli şehir dışı turları, bu tarz tatil sonraları adaptasyon süreci benim için çok dramatik oluyor. Yani etrafıma bakıp eğlenen insanlar gördüğümde “Ben bu hayattan ne zaman bu insanlar kadar keyif alacağım?” diye soruyorum. Burada kendime verdiğim bir cevap oluyor, işte bu motivasyonumu tekrar yerine getiriyor: “Onlardan daha iyisini başardığım zaman...”

“Yapılacaklar listesi hazırlayın!”

            Bir liste yapma klasiği ilk başladığınızda zaman kaybı gibi görünecektir ama bu düşünceden hemen sıyrılın ve bir yapılacaklar listesi hazırlayın! Başlarda işe yaramayacak elbette, hemen bir günde bir listeye göre yaşamanız zaten beklenemez ama alışkanlıklar zamanla oturur. Bu listeler gün içerisinde, hafta sonunda veya oturduğunuz yerde yapmadıklarınızı size hatırlatıp, geceleri vicdanınızı yoklayacak. Başlarda ben de hevesle yaptığım hiçbir listeyi uygulayamıyordum fakat daha sonra problemin aslında listelerimin çok karmaşık olmasında olduğunu fark ettim. Basit listeler yapın çünkü basit tutmak her zaman işe yarar. Ayrıca listeden bir görevi yerine getirdiğimde ne kadar basit olursa olsun diğerlerini de yapmak için daha fazla motive olduğumu hissediyordum.

“Gününü uzatabilirsin…”

            “Gün yirmi dört saat ne yapayım yani yirmi altı saat olsun deyince olmuyor ki?” diyen bir insanken, bir gün oldukça radikal bir kararla sabahları sadece normalden iki saat daha erken kalkmaya karar verdim. Uykusuna düşkün bir insanım, bu durum beni başlarda çok zorlayacaktı ama yine de kendime şunu söylüyordum, sadece iki saat daha az uyuduğunda gününü uzatabilirsin. Atalarımız boşa söylememiş; “Erken kalkan yol alır.” diye çünkü yalnızca iki saatte yaptığınız işlerin bile üzerinizdeki “başarmışlık motivasyonu” maksimum düzeyde oluyor.

“Motivasyon konuşmacıları…”

            Artık kendimize bir idol belirlememiz o kadar kolay ki… Birçok sosyal medya fenomenini, birçok ünlüyü hatta mesleğinde başarılı birçok kişiyi (doktor, avukat, mühendis, yazar, ressam)  kendimize örnek alabiliriz. Çok zorlandığım zamanlar kendime örnek aldığım insanların hayatlarını okuyor veya izliyorum, insan ne kadar başarılı olursa o kadar mutlu da oluyor. Bu başarı, istediğimiz ve severek çaba sarf ettiğimiz alanlarda inanın hiç de zor değil. Kendinize bir motivasyon konuşmacısı hatta motivasyon konuşmacıları bulun. Böylece düşmek üzere olduğunuzda sizi ayağa kaldıracak bir aktivite de edinmiş olursunuz.

“Çevresel motivasyonları önemseyin.”

            Çok uzaklarda aramak yerine bazen yanı başınızdaki insanlarda da gerekli motivasyonu bulabileceğinizi unutmayın. Her gün aynı rutinden sıkıldım diyorsanız bir gün bir kütüphanede, bir başka gün sakin bir kafede ve bir başka gün arkadaşlarınızın evinde toplanıp farklı çalışma rutinleri oluşturabilirsiniz. Bu tür farklı ortamlar sıkılmanızı engelleyecektir. Mesela uzun ve dikkat isteyen şeyler yazmam gerektiğinde kütüphaneye gidiyorum fakat sözel bir dersi arkadaşlarla bağır çağır çalışmak istediğimde bir parkı ya da kafeyi tercih ediyorum.

             “Sosyal olmayı veya olmamayı kendiniz seçin.”

            İşte bu sizin tercihiniz! Hangi yönde motivasyonunuz daha da artıyorsa, ders çalıştığınız her dönemde istediğiniz kadar asosyal veya istediğiniz kadar sosyal olabilirsiniz. “Asosyallik tamam da, hem ders çalışıp hem nasıl sosyal olacağız?” diyorsanız; biraz da bu alandaki yaşantılarımdan bahsedeyim. Üniversite ve sosyal yaşam, çoğu insana kabul edilme/bir gruba ait olma tedirginliği yaşatan yeni bir konfor alanıdır. Esasında rahatsız edici bir durumdan konfor alanı diye bahsediyorum çünkü inanın yine çoğu insanın en çok özlem duyduğu yıllar üniversite yıllarıdır. Ancak liseden farklı olarak, çoğu insan aslında ne kadar popüler olduğunuzu, hangi çevreye ait olduğunuzu ya da kimlerle vakit geçirdiğinizi umursamıyor. İnsanlar bu yaşlarda böyle detaylarla uğraşamayacak kadar olgun oluyorlar.  Yani sırf bir gruba ait olmak için sosyal olmaya çalışmanıza gerek yok.

            Aslında motivasyon hep içimizde, her durumda pozitif olmak bizi her zaman daha ileri ve daha ileri taşıyacaktır. Bakın “pozitif olmaya çalışmak” demiyorum, “pozitif olmak” diyorum çünkü birisi kendinizi kandırmaktan ibaret iken, bir diğeri hayatta yaşadığımız her şeyin bir anlamı olduğunun farkına varmak demektir. Özel İdeal Kız ve Erkek Öğrenci Yurtları olarak bu yazımızın da sonuna gelmiş bulunmaktayız. Konya, Ankara ve İstanbul’da yıllardır vermekte olduğumuz yurt hizmetleri ile kocaman bir aile olarak her birinizin tek tek yanındayız.

“Motivasyonunuz daim, gününüz güzel olsun!” diğer yazılarımıza da göz atmayı unutmayın.