İSTANBUL SENİ BEKLİYOR
İstanbul seni bekliyor da bakalım sen ne kadar hazırsın. Yeni bir serüvene giriyorsun belki yaşadığın şehir küçük belki büyük ama doğruyu söylemek gerekirse İstanbul kadar büyük değil. Yıllardır hayalini kurduğun üniversite hayatına adım atma süreci oldukça stresli ve de zahmetli bir dönem şeklinde ilerleyecektir. E tabi buna birde medeniyetin başkenti İstanbul gibi büyük bir şehirde, üniversite okuma ve şehre ayak uydurma kaygısı eklenince, korku oldukça fazladır. İşte bu stresli dönemi, şehri tanımana ve korkularını yenmene yardımcı olan bu makaleyi okuyarak atlatabilirsin. Mesela şimdiden şunu düşünebilirsin, İstanbul’a adım attığında, denize karşı kollarını aç ve ‘seni yeneceğim İstanbul’ diye haykır. İşte bu haykırış ile gücünü toplayarak yeni hayata başlayabilirsin.
“Küçük bir şehirden gelip, büyükşehirde üniversite okumaya çalışmak zor mu?” gibi soruların ve endişelerin olabilir. Bu durum tamamen sana bağlı. Şöyle ki; senin kişiliğine, ortama adapte olabilme sürecinle alakalı bir durum. İnsanlar her yerde insan, iyisiyle, kötüsüyle, önemli olan senin yaklaşımın. Bu şu demek olmuyor; “hep iyi olayım, herkes iyi olsun” demek değil. Sen iyi olabilirsin ama karşına çıkan insan iyi olmayabilir, bu yüzden karşındaki kişiyi analiz etmeye çalışmalısın, gözlem yeteneğini geliştirmeli ve onu tanımalısın. Hiçbir zaman bir kişiye tamamen güvenmemeyi öğrenmelisin. İstanbul metropol bir şehir olduğu için zaman, gözünü kapatıp açana kadar geçecek. Bu yüzden, emin adımlarla hayata başlamaya, adapte olmaya ve üniversite hayatını dolu dolu geçirmeye çalış.
Gerçeği Yansıtmayan Algılar
Televizyon ve sosyal medya hiçbir şeyi olduğu gibi göstermemekle birlikte kişilerin algısını istediği gibi yönetmektedir. Özellikle televizyonlarda daha çok film, dizi, belgesel, haberlerde, birçok olay İstanbul’da geçtiği için hayat çok pahalı, herkes zengin, durumu iyi olmayan kimse yokmuş gibi gösterildiğinden, aileler tarafından da İstanbul’u tercih etmenin doğru bir seçenek olmadığı öne sürülüyor. İstanbul çok pahalı bir şehirmiş gibi gösterilip birçok insanın hayalinden vazgeçmesine neden olan bu yapımlar, aslında abartıdan başka bir şey değildir. Çünkü İstanbul içinde birçok medeniyeti ve her bütçeden insanı barındırdığı için herkesin yaşayabileceği bir şehir. Senin yapman gereken tek şey; nerenin pahalı, nerenin uygun olduğunu bulmak ve senin bütçene uygun olan yerleri tercih etmektir. Unutma üniversiteyi tek İstanbul’da okuyan kişi değilsin.
İstanbul gibi bir şehirde üniversite okumak ayrıcalıktır, çünkü Türkiye’nin dört bir yanından olmakla birlikte aynı zamanda farklı ülkelerden de insanlarla tanışabilir, onların kültürlerini öğrenebilirsin. Zaten üniversite okumak da, bakış açını değiştirerek, kendini geliştirebilir, araştırma becerisi kazanmaktır. Tabi bunun için yeniliğe açık olmalı ve değişmekten korkmamalısın. Ailenizin yanına gittiğinizde birçok şeye yorum yapabilme kabiliyetinin geliştiğini görüp; ‘İstanbul seni çok değiştirmiş, İstanbullu olmuşsun artık’ gibi söylemlere maruz kalabilirsin. Olumlu veya olumsuz eleştirilere açık olabilir, bir zamandan sora kendinizin de rahatsızlık duyduğu davranışı bırakabilirsin. Fakat onun haricinde yapılan yorumları pek de fazla önemsememeni öneririz. Çünkü sen artık yetişkin bir bireysin.
Bir öğrenci olarak ulaşım konusunda sıkıntı yaşayabileceğin bir şehir olmadığını bilmeni isteriz. Gerçi seçeceğin yurdu, okuyacağın üniversiteye yakın bir konumda seçmen, hem maddi hem de diğer konularda sana avantaj sağlayacaktır. Ulaşım konusunda birçok toplu taşıma aracını tercih edebileceğin İstanbul’da; tramvay, otobüs, minibüs, Marmaray, vapur, metro gibi birçok seçenek arasından tercih edeceğin araç ile ulaşımı kolaylıkla sağlayabilirsin. Otobüsü kaçırdım, vapur saati geçti gibi durumlarda da alternatif çözümlerin var olduğunu bilmelisin.
İstanbul’da İdeal Bir Yaşam
Öğrencinin, üniversitede başarılı olması ve üniversite hayatını doya doya yaşayabilmesi seçmiş olduğu yaşam alanı ile doğru orantılıdır. Eğer öğrenci kalacağı yeri seçerken, kendi ihtiyaçlarına cevap verebilen bir alan seçerse, şehre ve okula adapte olması da bir o kadar hızlı olur. İşte bu noktada tüm ihtiyaçlarınıza cevap verebilen, konumu ile de sizi ulaşım sorunları ile uğraştırmayan İstanbul İdeal Kız Öğrenci Yurdu, tam da senin için ideal bir yurt.
1994 yılında Konya’da kurulan İdeal Öğrenci Yurtları, bugün Konya, Ankara ve İstanbul’da olmak üzere üç ayrı şehirde hizmet vermektedir. İstanbul’da konumu itibari ile tercih edeceğin İstanbul İdeal Kız Öğrenci Yurdu Beşiktaş konumunda olup, Bahçeşehir Üniversitesi’ne 3 dakika yürüme mesafesi, Galatasaray Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi’ne 10-15 dakikalık yürüme mesafesi, Mimar Sinan Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi’ne vasıta ile 10 dakikalık mesafe uzaklığındadır. İsteğine göre seçebileceğin 3,4,5,6 kişilik kartlı ve master kilitli odalarımız mevcut olup; haftanın 6 günü ücretsiz kahvaltı, her gün düzenli olarak yapılan hijyenik oda temizliği, ücretsiz kullanabileceğin internet, dilediğin vakit ücretsiz olarak yararlanabileceğin çamaşır ve ütü ayrıcalığı ile İstanbul’da kız öğrencilerimize konforlu bir yaşam alanı sunuyoruz.
Sormak istediğin soru veya aklına takılan bir soru var ise eğer web sitemizdeki numaralardan bize ulaşabilir, İstanbul’a gelmeden önce de 360 derece sanal tur ile yurdunu ve kalacağın odayı gezme imkânına sahipsin.
Yeni Hayatlar, Yeni İnsanlar, Yeni Bir Sen
Şüphesiz üniversite hayatını renkli bir şekilde geçireceğin şehirlerin en başında gelen İstanbul’da, arkadaşlarınla birlikte eğlenebileceğin yerler ya da tek başına gezerek keşfedebileceğin tarihi ve kültürel mekanlar mevcut. En önemlisi de nerede olursan ol, yolun hep denize çıkıyor. Sabahın ilk ışıklarında sahile doğru yürüyüşe çıkarsan eğer biraz mola ver ve simit çay ikilisi eşliğinde denizi seyret. İşte güne güzel başlaman için fırsat. Bu planı ders çıkışı arkadaşların ile birlikte sahilde balık- ekmek yiyerek de değiştirebilirsin. Ulaşımını otobüs, minibüs veya tramvayla yaptığın yerler haricinde, bir günü İstanbul’u gezmek için ayır. Avrupa Yakası’nda isen tak çantanı sırtına, telefonunun şarjını ve yedek şarjını doldur, çık yola. İskeleden simidini al, vapura bin ve bir yandan simidini yerken diğer yandan martıları besle. Bu yapabileceğin en düşük bütçeli ama en keyifli aktivitelerden biri.
Bu zamana kadar tarihin 4 önemli Roma, Bizans, Latin ve Osmanlı İmparatorluğu’na ev sahipliği yapan İstanbul’da; Türkiye’nin en köklü üniversitelerinin bulunmasından dolayı öğrencilerin fazlalığı ve yapılan birçok kültürel etkinliğe katılma imkanınız ve kendinizi geliştirmeniz oldukça yüksek. Özellikle alanınızla ilgili yapılan seminerlere katılmayı ve çalışma alanlarınız olan yerlerde staj ayarlamayı ihmal etmeyin. İlerde iyi bir CV hazırlamak, üniversite hayatında çekmiş olduğun cefalardan geçer. Megakent olan şehirde hem çalışıp hem okuman mümkün olduğu için ailene de yük olmadan, kendi ayakların üstünde durabilirsin.
İstanbul’da Karnını Doyurabileceğin, En Az Bir Kere Yemen Gereken Yemekler
Dünya’da bulunan bütün şehirlerin kültürünü bünyesinde barındıran İstanbul’da, farklı lezzetler, birbirinden farklı kültürler ve de insanlar tanıyabilirsin. Farklı toplumların yaşadığı bu şehirde, birçok kültürün harmanlanmış, her yerin kendine has bir lezzeti bulunmaktadır. Şunu da belirtmemiz lazım ki; İstanbul’un zengin yemek kültürü, Osmanlı Mutfağına kadar uzanmakta. Her zaman olmasa bile ara sıra farklı tatlar denemek istediğinde şimdi bahsedeceğimiz noktalardaki lezzetlerden tatmanı tavsiye ederiz zaten bu lezzetleri tatmadan mezun olmak, üniversite hayatında büyük bir eksiklik.
- Ortaköy’de kumpir
- Eminönü’nde balık-ekmek
- Beyoğlu’nda ıslak hamburger
- Beyoğlu çikolatası
- Sarıyer’in böreği
- Vefa’nın bozası
- Eyüp Sultan’da kebap ve kaymağı
- Beykoz’da paça
- Karaköy fırınlarından kuru poğaça
- Üsküdar Şemsipaşa turşusu
- Sultanahmet köftesi
- Kanlıca yoğurdu
- Sütlüce’de mart, nisan, mayıs ayında uykuluk
- Adım attığınız her yerde karşınıza çıkan seyyar İstanbul Pilavcısı
- Süleymaniye kuru fasulyesi
- Çengelköy salatalığı
- Alibeyköy tulumba tatlısı
- Karaköy baklava
Yola çıkmadan önce gideceğin yerlerin rotasını oluştur. Hangi vesayet ile nereye ulaşım sağlandığını öğren ve heyecanlı ol. Çıkacağın bu yolda konum olarak nerede olursan ol, Kadıköy’den bir vapurla Eminönü’ne geç ve bir balık ekmek yiyip, Galata’ya doğru yol al. Galata’ya dönen sokakta, heybeti ve ihtişamı ile karşı karşıya kaldığın Galata Kulesi biraz korkutucu gelebilir. Vakit kaybetmeden Galata’nın yokuşunda fotoğraf çekilip, İstiklal Caddesine doğru yürümeye başla. Böylesi büyük bir şehirde rehber sensin.
Gezerek Tat
Şimdide biraz hem yemek yiyeceğiniz hem de yerken gezebileceğiniz yerlerden bahsedelim.
Mısır Çarşısı: Aç karnına girdiğiniz mısır çarşısına, karnınızı doyurarak çıkabilirsiniz hemde hiç para ödemeden. Girişinden çıkışına kadar bütün esnafın sizlere uzatmış olduğu ikramlar sizi hem doyuruyor hem de farklı çeşitler tatmanızı sağlıyor. Eh tabi bu arada esnafın güler yüzlülüğü ile bir şeyler almamak elde değil.
Ortaköy’de Kumpir ve Midye: Ortaköy’de nereye gidersen git, kumpir yemeden oradan ayrılma. İster mekânda otur ye istersen sahilde denizi izleyerek, sana kalmış. Adım başı midyecilerle karşılaşman da yüksek bir ihtimal, midyeye hala denemediysen tam yerinde denemeni yapmalısın.
Piyer Loti Tepesi’nde Beş Çayı ve Kahve: Haliç’e karşı olan bu tepe, ismini İstanbul aşığı ünlü Fransız Yazar Pierre Loti’den almıştır. Pierre Loti akşam vakti buraya gelerek, Haliç manzaralı kahvesine oturarak, ‘Aziyade’ adlı romanını burada yazmıştır. Sizde gün batımında Piyer Loti ’de beş çayı içebilir ya da Pierre Loti’nin romanını yazdığı ve hala günümüzde özünü koruyan kahveye oturarak manzarayı seyredebilirsin.
Kınalıada Manastır Tepesi’nde Piknik: Piknik denilince aklına hemen bir şeyleri taşımak zorunda olduğunu ve kalabalık bir ortam getirme. En fazla iki kişi ile yapılan bu pikniğe, hiçbir şey götürmeden de oradaki harika yiyeceklerden alabilirsin.
Karaköy’den Eminönü’ne Simit ve Gazoz Eşliğinde Yürü: Galata Köprüsü’nden geçerken yediğiniz o simidin ve içtiğiniz gazozun ayrı bir tadı olduğunu anlayacaksınız.
Emirgan’da Kahvaltı: Sabahın ilk saatlerinde arkadaşlarınla veya tek başına, boğaz manzaralı kahvaltı keyfini deneyimlemelisin. Sabahın erken saatleri diyoruz çünkü birçok insan kahvaltı yapmak için orayı tercih etmektedir. Oldukça kalabalık ve de sıra bekleyebilirsin. Acele et.
Adalarda Denize Karşı Dondurma Keyfi: Okul başladığı anda, güneşli günler gitmeden kesinlikle denemen gereken bir aktivite. Kendine ayırdığın bu zamanda, kendini dondurma ile ödüllendirip, denizi seyredebilirsin.
Beyoğlu’nda Nostaljik Bir Akşam: Eski zamanlardaki gibi patlamış mısır eşliğinde Beyoğlu Sineması’nda Yeşilçam filmlerini seyrederek, eski günlere dönüş yapabilirsin.
Çeşitli yemekten kültüründen, kültür sanata, tarihe ve sayamadığımız birçok alanda kendini geliştirebileceğin ve tanıyabileceğin bir şehirde üniversite okumaya hazır mısın? İstanbul’da bir kız öğrencinin neler yapabileceğini ve İstanbul’da okumanın nasıl olduğuna dair vermiş olduğumuz bu bilgiler doğrultusunda orada okumayı eğlenceli hale getirmek senin elinde. Senin için hazırlamış olduğumuz bu makaleyi yeterli bulmadıysan, ‘İstanbul’da Bir Üniversiteli Olmak’ adlı makalemizi okuyarak, detaylı bilgi edinebilirsin.