İDEAL TERCİH SENİN

İDEAL TERCİH SENİN

Özgürlük beraberinde birçok sorumluluğu da getirir. Kendi başına aldığın kararların sonucu iyi de olsa kötü de olsa ona razı olmayı öğretir en başta. Sen artık yol gösterilecek biri değil, seçtiğin yolun devamını kendinin çizeceği bir insansın. Şimdi ise Ankara’da hayalini kurduğun üniversiteyi kazandın, bunun için çok çabaladın keza bu konuda ailende senin kadar çabaladı şu an en az senin kadar mutlular. Tabi onlara bu gururu yaşattığın için senin mutluluğun daha fazla bunu tartışamayız, heyecanını anlıyoruz. Ankara’da yaşamadığını varsayarak senin için bu makaleyi hazırladık.

Kazandığın üniversite ve bölüm kadar okuyacağın şehirde bir o kadar önemli. Liseden bu yana bölümün hakkında birçok kez araştırma yapmış olmalısın. Derslerinden, yılda kaç kez atama yapmasına kadar birçok konuya hâkimsin. Ki bunları gerçekten yapabildiysen artık ruhen ve de zihnen de üniversiteye hazırsın demektir. Şimdi de Ankara’daki yeni hayatın için araştırmalara başladın değil mi?  -Kalacağın yerden, gezeceğin yere kadar, eğlenebileceğin mekânlara kadar her şeyi bilmek istiyorsun. Doğru bir karar oraya gitmeden önce kendini buna hazırlaman ve de alıştırman, Ankara’ya adapte olma sürecinde yardımcı olacaktır.

Senin hayallerinin ve de yaşamının hikâyesi gibi Ankara’da da her yerin bir hikâyesi ve de yaşanmışlığı var desek doğru olacaktır. Peki, bu hikâyeleri okumaya var mısın?

İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan Ankara, Türkiye’nin Başkenti olmakla birlikte aynı zamanda Türkiye’nin ikinci büyük şehridir ve bu yüzden birçok bakanlıklara ve de yabancı ülke elçiliklerine ev sahipliği yapmaktadır. İç Anadolu Bölgesi’nde yer aldığı için karasal iklim mevcut olup, kışları soğuk hatta ayaz desek daha doğru olur, yazları ise sıcak geçmektedir. Bu yüzden Ankara’da yaşayanlar hava durumlarına değil de daha çok tecrübelerine dayanarak hareket ederler. Hatta bu konu üzerine size en çok 1984 yılı,  Mayıs ayının sonuna doğru yağan karı anlatacaklardır. Bu yüzdendir ki Ankara’da dört mevsimi değil, iki mevsimi yaşarsınız, ya soğuk ya da sıcak. Gri şehir olarak nitelendirilmesinin sebebi de budur.

Eğer deniz kıyısı olan bir şehirden geliyorsan, sana tavsiyemiz; elinden geldiği kadar valizine kalın kıyafetlerini koymayı ihmal etme.

Her Yerin Bir Hikâyesi Var

Tarihte birçok olaya tanıklık yapan Ankara’da, gittiğiniz birçok yerin tarihi önemi bulunmaktadır. 

Kızılay’ın Kalbi Güvenpark

Cumhuriyet Dönemi’nden günümüze kadar varlığını sürdüren en önemli kent parklarından biri olan Güvenpark, Alman Mimar ve Şehir Planlamacısı Hermann Jansen tarafından, 1930’lu yılların ortalarına doğru planlanmış olup, hayata geçirildi. Jansen Planı olarak nitelendirilen, açılımı;  “Türkiye için Modern ve Planlı Bir Başkent Kurma” adlı projenin bir parçası olan Güvenpark’ın yapılma amacı; büyümekte olan başkente yeşili ve dinlenme alanını bütünleştirmeye çalışılmıştır. Böylelikle Ankara’nın ilk resmi planı olarak bilinmektedir.

Güvenpark kurulumundan sonra Havuzbaşı olarak bilinen açık alan ise böylelikle önemini kaybetti. Güvenpark’ın ilk adı olan “Emniyet Parkı” adını Emniyet Abidesi’nden almıştır. Daha sonraları ise Cumhuriyet yönetiminin kamu yapılarını konutlarını ve çevresini planlayan Avusturyalı mimar Clemens Holzmeister , bu amaçla çağdaş Ankara’ya en uygun ve bölgenin simgesel değerini anlatabilecek bir anıt projesi için ön hazırlığını yaptı ve Kızılay Meydanı’nda anıt önermesiyle yapımına başlandı. O dönemde yapımına başlanan ve de günümüzde Kızılay’a gittiğimizde karşımıza çıkan anıt ise şunu anlatmaktadır:  “Türk ulusunun polis ve jandarmaya olan güvenini, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nda ve İnkılap hareketlerinde beraber bulunduğu arkadaşlarını temsil eden heykeller ve insan zekâsını, çiftçinin tarım çalışmalarını” betimlemektedir.

Şimdilerde Güvenpark, park olmaktan ziyade dolmuş, otobüs ve taksi duraklarının var olduğu noktaya dönüşmekle birlikte zamanında da birçok siyasi eylemlere ev sahipliği yapmıştır.

Ankara’nın En Eski Evi Pembe Köşk

Ankara’nın en eski evi olarak bilinen Pembe Köşk’ü, 1923 yılında İsmet İnönü bir bağ evi olarak satın alıp, burada ailesi ile birlikte 48 yıl yaşamıştır. İsmet İnönü ve ailesinin hayatına tanıklık eden Pembe Köşk,  Cumhuriyet’in ilk yıllarına da tanıklık etmiştir. Şimdilerde müze ve de sergi olarak kullanılan Köşk, her yıl milli bayramlarda ziyarete açılmakta binlerce turist ziyaret etmektedir. Cumhuriyet Dönemi’nde Atatürk’ün başkanlık ettiği toplantılara,  Ankara’nın ilk balosuna, şehirdeki ilk konserlere, sergilere ve de gerçekleşen birçok sosyal faaliyetlere ev sahipliği yapmıştır.

Her şeyin ilki bu köşkte yapılmaya başlandı. İsmet İnönü’nün eşi Mevhibe Hanım, ilk olarak Latin Alfabesini bu evde kullanıp, yine ilk olarak Çağdaş Türk Kadını olarak, uygar giyinip,  kadın hakları savunuculuğunu yaptı.

Osmanlı’dan Günümüze Hamamönü

Osmanlı mimarisini günümüze kadar koruyan Ankara Hamamönü, hem Osmanlı hem de Cumhuriyet Dönemi’ne tanıklık etmiştir. Osmanlı Dönemi’nde Hamamönü’ne uzak şehirlerden gelen insanlara ve de hastalara yardım için kurulmuş olan Karacabey İmareti ile birçok kişi buraya gelmekte olup, o dönemde Osmanlı’nın en yoğun semti konumundadır.

Hamamönü içerisinde Karacabey Hamamı, Mehmet Akif Ersoy Müze Evi olan ve Türkiye’nin ilk edebiyat müzesi sayılan, 1921’de İstiklal Marşı’nın yazıldığı Taceddin Dergâhı da burada yer almaktadır.  Kamil Paşa Konağı, İshak Ağa Konağı, Karacabey Camii, Taceddin Camii gibi pek çok tarihi yapıda yer almaktadır. Ayrıca Hamamönü, Açıkhava Müzesi olarak da bilinmektedir.  Günümüzde turistik bir bölge olduğu için ‘El Ürünleri Pazarı’ da ziyaret edebileceğiniz bir nokta.

Viyana ile Sağlanan Kardeşliğin Sembolü: Kuğulu Park

1958 öncesi asıl adı, kavakların arasından geçen dereden dolayı ‘Kavaklıdere’ olan, 1958 yılından sonra Kuğulu Park olarak değişen park, günümüzde Tunalı Hilmi Caddesi ve de Atatürk Bulvarı arasında kalıyor. Şimdilerde Ankaralıların her mevsim ilgi duydukları park haline gelmiştir. Genellikle hafta sonları aileler çocuklarıyla buraya kuğuları beslemeye gelirken, aynı zamanda kuğuların hareketlerini izlemeyi sevdikleri öne sürülüyor.  Nedir bu Kuğulu Park’ın hikâyesi: Viyana ve Ankara arasında sağlanan kardeşlik anlaşması ile Viyana Belediyesi Ankara’ya beyaz kuğular hediye ederek günümüzdeki adını bu kuğular sayesinde aldı. Gönderilen bu kuğular zamanla buranın sembolü haline gelmekle birlikte isimleri ise Ankara ve Viyana’dır.  Buna ek olarak 1980'li yıllarda Çin'in Pekin Belediyesi tarafından hediye gelen siyah kuğularda mevcut. Bunların adları ise Deniz ve Elmas’tı. 

Günümüzde 24 farklı kuş türüne ev sahipliği yapan Kuğulu Park, Ankara’da dışından gelen kişiler tarafından da bilinmektedir. Ankara’da gezilecek yerler arasında Kuğulu Park’ın olması da, Viyana ve Ankara arasındaki kardeşliğin hikâyesini dinlettiriyor. 

Hitit, Firig, Galat, Roma, Bizans ve Anadolu Selçuklulara Ev Sahipliği Yapan Beypazarı

Birçok medeniyete ev sahipliği yapan Beypazarı, eski Ankara- İstanbul yolu üzerinde bulunmaktadır. İlk adı “Lagania” olan Beypazarı, Roma Dönemi’nde, İstanbul’u Ankara ve Bağdat’a bağlayan tarihi geçit yolu olarak bilinmektedir. Daha sonraları Selçuklu yönetimine giren Beypazarı, sürekli göç halinde bulunan Türkmen Boylarına yurt olmuştur.

Osmanlı Devleti'nin askeri sisteminin bel kemiğini oluşturan Tımarlı Sipahi Merkezleri'nden birisi olan Beypazarı; yöredeki Sipahi Beyi'ne ve ticari, ekonomik hayatın yoğunluğundan dolayı “BEĞ BAZARI” diye adlandırılmıştır. Evliya Çelebi’de ‘Seyahatname’ adlı eserinde bahsetmiştir. İç içe yaşam tarzını benimseyen Beypazarı halkının evleri, sürekli birbirine bakan vaziyette konumlandırılmış olup, evler genellikle tek tip, alaturka kiremitlerle yapılmıştır.  Ankaralılar için önemli bir yere sahip olan Beypazarı, Halk, geçimini birçok yerel ve de kültürel işlerle sağlamaktadır. Ayrıca ilçe şifalı suları ile ünlüdür. Bu suyun; romatizma, deri hastalıkları, solunum yolu hastalıkları, iç salgı sistemi hastalıkları, böbrek hastalıkları ve kireçlenme gibi pek çok hastalığa iyi geldiği bilinmektedir.

Geçmişe Işık Tutan August Tapınağı

1555 yılında Hollandalı Busbecque tarafından bulunmuş olup,  Cumhuriyet kurulduktan sonra 1930 yılında bir mühendis tarafından tüm mimari yapı ortaya çıkarılmıştır. Ulus’ta bulunan August Tapınağı milattan önce 25 yılından sonra Frigya Men Tanrısı adına yapılmış olup zamanla yıkılmıştır. Bulunan mimaride, etrafı dört sütunla kuşatılmış dört duvar halindeki tapınağın, etrafını çevreleyen boyuna on beşer, enine altışar adet kırk iki, tapınağın kapısı önünde dört, arkada iki adet sütunun yerleri bulunuyor.  Romalılar Ankara’yı başkent haline getirdikten sonra imparator kültürünü de Ankara’ya getirerek, bu şehre önem verdiklerini göstermiş oluyorlar.

Diğer makalelerde yer alan Ankara’da gezilecek noktalar haricinde farklı olarak Ankara’da bulunan, tarihi yerler ve de kalıntıları ele almış olduk. Gezilecek görülecek onlarca yer var ama bazı yerlerin tarihini öğrenmeyi istemek sana kalmış. Olurda anlattığımız yerlere yolun düşerse, adeta o tarih içinde yaşıyormuş gibi hissedeceksin.

Yeni Yaşam Alanında da Yıllara Dayanan Tecrübe

Ankara İdeal Öğrenci Yurtları ailesi olarak bizim de hikâyemiz bundan 26 yıl önce Konya’da başladı. 124 yatak kapasitesi ile çıktığımız bu yolda, Konya, Ankara ve İstanbul’da olmak üzere üç farklı şehirde büyüyerek, üniversite öğrencisi olan sizlerin birçok konudaki ihtiyacına cevap vermeye başladık. Yola çıkarken benimsediğimiz, konfor, kalite ve de ayrıcalıklarımızdan ödün vermeden, bugüne kadar yaklaşık 65 bin öğrenciye ev sahipliği yaptık.

Ankara İdeal Öğrenci Yurtları olarak, öğrencilere sunmuş olduğumuz ayrıcalıklarla öğrenci kendini aile evinde gibi hissederken, şehre ve yaşam alanına da hızlı bir şekilde adapte olmasına da yardımcı olmaktadır. Aile evi diyoruz çünkü bu zamana kadar sadece sorumluluğu ders çalışmak olan öğrencimizin, ilk defa aile evinden ayrıldığı bu dönemde, birçok sorumluluğu üstlenmesi onu yorabilir ve bu yüzden korkabilir. Ailelerinde bu noktada sorun olarak gördüğü birçok şeyi,  Ankara İdeal Öğrenci Yurtları olarak ortadan kaldırmakta ve öğrencilerimize de ailevi rahatlığında bir yaşam alanı sağlamaktayız.

Bu zamana kadar Türkiye’nin en büyük yurt zinciri olarak aldığımız ödüllerin haricinde,  referans olarak da, yurdumuzda kalan öğrencilerimizin düşünce ve görüşlerini gösterebiliriz. Bünyemizde çalışan birçok personelimizin pedagojik formasyona sahip olması ve yenilikleri takip ediyor olması, öğrenci ile sağlıklı iletişim kurmamızı sağlamakla birlikte öğrencinin ihtiyaçlarına doğru bir şekilde cevap vermemize yardımcı oluyor.

Üniversitelere yakın bir şekilde konumlandırılan yurtlarımızda ayrıca sosyal ve kültürel faaliyet ayrıcalığı ile de öğrencinin kendini geliştirmesine olanak sağlıyoruz. Bir yurtta olmazsa olmaz konulardan biri olan hijyen ve oda temizliği, personellerimiz tarafından günün herhangi bir saatinde yapılmakta olup, öğrencilerimize ferah ve temiz bir ortam sunuyoruz. Aynı şekilde ortak kullanım alanları olan, kantin, spor salonu ve çalışma odalarımızda da geçerli. Sitemizde ilk olarak bu blog yazısı ile karşılaşıp diğer yazıları okumadıysanız, okumanızı tavsiye ederiz. Ayrıcalıklarımız hakkında detaylı bilgilerin yer aldığı, yurt yaşamı hakkında yapmış olduğumuz tavsiyeler, üniversite yaşamında hayatınızı kolaylaştıracak tüyolar, üniversite ve yurt hayatında karşılaşabileceğiniz öğrenci tiplerinden bahsettiğimiz makalelerimiz haberler kategorisinde bulunan, blog yazılarında mevcut.