En İdeal Erkek Öğrenci Yurdu Ankara’da
Kemal Sunal’ın da dediği gibi;
Şimdi sen bu üniversiteyi neden kazandın?
Niçin kazandın? Nasıl kazandın? –Bunu izaha gerek yok.
Gördün, çalıştın, kazandın. Ama kazanmamış da olabilirsin, kazanmışsan, kazanmışındır. Kazanmamışsan, kazanmamışsındır. Görünen köy, uzakta değildir. Ankara’yı kazandın da sonradan kazanmadın mı dedik? Bunlar bir takım uydurma laflardır. Bütün bir yıl verdiğin emeğin karşılığını, istediğin üniversiteyi kazanarak aldın klişelerine girmeyeceğiz. Bu makaleyi okuyorsan zaten üniversite hayatına adım atmışsın demektir. Bu süreci herkes için zorlu bir süreç olarak nitelendirsek de, erkekler için bir tık daha zorlu bir süreç diyebiliriz. Hayatı boyunca bir kez bile eline almadığı temizlik bezi, yemeğin tuzu az mı çok mu diye düşünmediği, dolabını her açtığında kıyafetlerim kirli mi, ütülü mü diye ikileme düşmediği bir aile evinden ayrılarak, yeni doğmuş bir bebek gibi her şeyi öğrenmeye çalışacağı bir süreç. İtiraf edelim hiçbirimiz üniversiteyi kazanırken bu yönünü düşünmemiştik. İşte biz senin adına düşündük.
Lisede üniversite sınavına adapte olabilmen için sana gösterilen ya da anlatılan üniversite hayatını unut. İşte gerçek hayat şimdi başlıyor senin için. Aileden ayrı, kendi başına kuracağın bu hayatta, hayatta kalabilmek adına mücadele vermeye başlayacaksın. Nasıl mı? Bir erkek olarak sorumlulukların ikiye, üçe hatta dörde bile katlanabilir. Bu senin o sorumluluğu ne kadar çok üstleneceğine bağlı. Her sabah seni aç karnına okula göndermeyen, okuldan dönünce yemeğini hazırlayan, yemeği yedikten sonra bulaşıklarını yıkayan, haftada bir çarşaflarını değiştiren annen ve de her sabah okula giderken cebine harçlık sıkıştıran baban olmayacak.
Bir erkek olarak; eğitim için seçeceğin yaşam alanına bağlı olarak ortaya çıkan sorumlulukların, bu sorumlulukları yerine getirmek için üreteceğin çözüm ve de akla ilk gelen çözümünün yetersiz kalacağı bir durum içine gireceksin. Deneme yanılma yoluyla, üretken yanını keşfedip eğer biraz şanslıysan bir sonraki üniversiteli nesil için güzel bir miras bırakabilirsin. Örneğin; bundan yıllar önce doğalgazın yaygın olmadığı, tüpün kullanıldığı dönemlerde, evinde tüpü biten abimiz son çareyi ütüde bulmuştur. Yumurtayı ütü üstünde pişirip, tüp sorununa çare bulmuştur. Kettle’da makarna ve yumurta haşlamakta bu pratik çözümler içerisinde yer alıyor. Tabi bu çözümlerde farklılıklar üretmek, senin yaratıcı tarafına kalmış.
Seçeceğin yaşam alanında seni neler bekliyor, bakalım.
Ankara’ya adım atmadan önce illa ki Ankara Erkek Öğrenci Yurtları hakkında bilgi sahibi olmuşsundur. Öğrenci iken ya yurda kayıt olmak ya da eve çıkmak şeklinde iki alternatifin vardır. Genellikle ikinci olan daha ağır basar ama ikinci alternatifi yani eve çıkmayı seçerken şunu göz önünde bulundurmalısın. Tanımadığın bir şehirde ev bulmaya çalışacaksın, bulduğun ev kriterlerine uymasa da elindeki bütçeye uyduğu için kabul etmek durumunda kalacaksın. Sonra evi döşemek için gidip eşya bakacaksın ki bu da nereden baksan bir ev kirası kadar tutacak. Bunun elektrik, doğalgaz, su aboneliğini kendi adına alabilmek için yine aynı şekilde bir sürü para ödemek durumundasın. Bu süre içerisinde hem psikolojik olarak etkileneceksin hem de maddi açıdan, birde şu var zaman kaybedeceksin.
Hiç tanımadığın biri ile aynı evi paylaşacaksın. Belki ev arkadaşı olarak bulduğun kişi, senin için uygun değilse yolları ayırabilirsiniz ama bu sefer yine bütün ihtiyaçları karşılamak sana kalacak.
Birde şu yönden bakalım; bu zamana kadar yemek ve temizlik yapmayı, bulaşık yıkamayı hiç bilmiyorsun. Tabi ki bunlar zamanla öğrenilecek şeyler fakat bu durumun suyu, elektriği, interneti, doğalgazı, aidatı şeklinde bir sürü detayları da var. Düşünsene arkadaşların ders çıkışı bir yerlere gidelim diyor fakat yemek sırası sende olduğu için gidemiyorsun. ‘Evdeki hesap çarşıya uymaz’ sözü tamda bu noktada karşına çıkacak. Eve çıkmadan önce kendince tahmin ederek belirlediğin fatura tutarları, zamanla evine arkadaşlarınızın gelmesi, sınav haftası uyumadığın için sürekli açık kalan ışık, saatlerce duştan çıkmayan ev arkadaşının akıttığı su vs. sonucunda, beklediğinden daha yüksek gelme ihtimali olan faturalarla karşılaşacaksın. Bir zaman sonra yaptığınız düzene kimse uymamaya başlayıp, düzen diye bir şey kalmayacak. Arada çıkan tatsızlıklar ve bu durumun eğitim hayatına yansıması galiba üniversite hayatının korkulu rüyalarından biridir.
Yurtta Yaşam
Ankara Erkek Öğrenci Yurtları’nın sana sunmuş olduğu avantaj ve de konfor, senin açından iyi olacaktır. En azından şehri ve insanları tanıyana kadar. Fakat Ankara İdeal Erkek Öğrenci Yurtları’nın ayrıcalıkları senin daha da iyi ve ideal olacaktır. Okula gitmeden önce sabah kahvaltının hazır olduğu, döndüğünde hazır yemek bulabildiğin, soğuk kış günlerinde ısınma derdinin olmadığı konfor sunan İdeal Yurtları, erkek öğrencilerin hayatını kolaylaştıran ayrıcalıklarda sunuyor. Öğrenci şehri Ankara’da bulunan üniversitelerin yakınına konuşlandırılan öğrenci yurtları, öğrencinin derse geç kalmamasını sağlarken, güzel bir şekilde uykusunu alma olanağını artırıyor.
Temizlik ve hijyeni dert etme. Düzen bozulmadan, günün belirli saatlerinde, yurt görevlileri tarafından odalarınız ve ortak kullanım alanları temizleniyor, bu arada ortak kullanım alanı derken, soğuk kış günlerinde kütüphaneye gitmeye eriniyorsan, temiz ve de ferah olan çalışma salonlarımızda ders çalışabilirsin. Ya da güne başlamadan önce senin için hazırladığımız spor salonunda sporunu yaparak, gün için enerjini depolayabilirsin. Dönem içerisinde yurt arkadaşların ile katılabileceğin, yurtlar arası futbol, basketbol, voleybol turnuvaları ve de farklı sosyal kültürel etkinliklere katılım sağlayabilirsin. Ankara Erkek Öğrenci Yurtları arasında İdeal olanı seçmek için sitemizi ziyaret edebilirsin.
Şimdi birazda şehir hakkında bilgi sahibi olalım. “Liseden farkı olsun, ailemin yanında okumayayım” diye seçtiğin Ankara’da, Ankara Erkek Öğrenci Yurtları olarak seni neler beklediğini araştırdık.
Öncelikle bir Ankara’yı tanıyalım.
Gri ama yaşayacağın şeylerle bir o kadar renkli olan bir şehir Başkent Ankara. Türkiye’nin Başkenti olduğu için orada üniversite okumak kulağa ürkütücü gelebilir ama durum öyle değildir. Memurlar şehri olarak bilinir fakat içinde 16 adet üniversite barındırdığı için memurdan çok, 288 bin 418 kadar öğrenci vardır. Ayrıca orada yaşayan memurlar da, zamanında senin gibi Ankara’da bir üniversite kazanıp, orada kalmaya karar veren kişiler. Türkiye’nin kalbi olduğu için siyasiler ve bürokratlarla karşı karşıya gelmen oldukça yüksek bir ihtimal. Adına şarkılar yazılan bu şehirde, aşık olabilirsin. Aşık olmak denildiğinde içinde kelebekler uçuştu değil mi? Ama biz burada şehre aşık olabileceğinden bahsediyoruz. Üniversite okurken aynı zamanda sosyalleşmen ve de kendini geliştirmen için sana fırsatlar sunan Ankara, bu yönüyle gri şehir olmaktan çıkıp, rengârenk bir şehre dönüşüyor. Tabi bunları oraya gittiğinde, yaşadığın zaman anlayacaksın.
Hareketli Öğrencilik
Öğrenci nüfusunun en çok olduğu şehirlerarasında, ikinci sırada yer alan Ankara’da hava kararınca hayat durmuyor. Sokağı döndüğünüzde, köşe başında şarkı söyleyen gençler, etrafta kimseyi umursamadan, içinden geldiği gibi dans edenler göreceksin. “Bu kadar ciddiyetin var olduğu bir yerde ne yapabilirim ki?” diye sorgulama. Yapacağın bir sürü iş, gezeceğin onlarca yer var. Öncelikle kağıt kalemini çıkar, rotanı belirle, araştırmanı yap. Ya da sen bilirsin, istersen bu makaleyi okumaya devam et.
Ankara’da İlk Gün
Ankara’ya adım attığın an ister sabah ister akşam olsun, içini bir soğukluk kaplayacak ve ürpereceksin. Hayır tabi ki, hep soğuk olduğu için değil, tanımadığın insanlar arasında ne yapacağına karar verme aşamasında olduğun için böyle bir hisse kapılacaksın. Şehri tanımaya hazır mısın?
Anıtkabir’den Müzelere
Ankara’da bir gününü tarihe ayırmak ister misin? Yaşadığın şehrin önemini anlamak istiyorsan, gezilecek yerler listenin en başında ilk varış noktan Anıtkabir olmalı. Anıtkabir sınırları içerisinde, sona doğru seni bekleyen Tören Meydanı’nda; tarihe ışık tutan Anıtkabir Atatürk Müzesi, Atatürk ve Türk Devrimi Kütüphanesi, Sanat Galerisi ile İsmet İnönü’nün mezar alanı da bulunuyor. Ülkemizin başlangıç noktası olan 1. TBMM Kurtuluş Savaşı Müzesi ve 2. Türkiye Büyük Millet Meclisi Cumhuriyet Müzesi’ne de gitmemek olmaz.
Kızılay
Gündelik yaşam içerisinde insanların yoğunluğunu ve telaşını görebileceğin meydan olan Kızılay Meydanı, yol üstünde bulunan kafelerle günün yorgunluğunu atabileceğin bir konum halindedir. Toplu taşıma araçlarının kalbi olarak nitelendirildiği için her türlü araçla (minibüs, otobüs, metro) ulaşım sağlayabilirsin. “Güven sadece Ankara’da bir park adı” sözünü sizin kuşağın insanından sıkça duymuşsundur. İşte o Güven Parkı’na giden yol Kızılay Meydanı’ndan geçer. Minibüs ışıklarından tut, insanlarına kadar hareketli olan bir şehirde böyle bir meydanın hareketsiz olması beklenemezdi.
Deniz olmayınca sıkılırım diyenlere, deniz yoksa göl var diyoruz. Hazır üniversiteyi yeni kazanmışken biraz coğrafya bilgilerine geri ket vuralım. Eymir Gölü, Ankara Gölbaşı ilçesinin karayolunun altından geçen bir kanalla Mogan Gölü’ne bağlı alüvyal set gölüdür. Şehrin denizi aratmayan güzellikte olan bu iki gölü etrafında, hafta sonu yeni tanıştığın arkadaşlarınla kahvaltıya, balık yemeye ardından güzel bir bisiklet turu atmaya gidebilirsin. Hatta biraz şanslıysan ODTÜ Kürek Takımı antremanlarına da denk gelebilirsin.
Gençlerbirliği
Bir erkek olarak maç izlemeyi sevmeyende ne bileyim, birde Ankara’da erkek öğrenciysen şans ayağına geldi demektir.
Eğer bir futbol tutkunu isen Gençlerbirliği maçlarını kaçırma derim. Bir sürü üniversite öğrencisi ve bürokratlar arasında maç seyretmek oldukça zevkli olacaktır.
Tunalı Hilmi Caddesi
Ders çalışmaktan başka sorumluluğunun olmadığı bu dönemde, boş vaktin oldukça fazla olacaktır. Bu boş vaktini Ankara’da sosyal yaşamın önemli merkezlerinden olan, daha çok gençlerin yani senin takılabileceğin kafeler, restoranlar ve alışveriş mağazaları mevcut. Özellikle hafta sonu akşamları, mağaza vitrinlerinin ışıklarının sokağa yansıması, bu caddeyi daha hareketli hale getiriyor. İster doya doya eğlen istersen yapacağın yürüyüşle Kuğulu Parka geçiş yap.
Hep eğlence hep eğlence nereye kadar. Şimdi sıra entelektüel birikimine katkı yapma zamanı. Başkent olması ile birlikte birçok sosyal ve kültürel etkinliğe de ev sahipliği yapan Ankara’da birçok etkinliğe katılarak gelişimine katkıda bulunabilirsin.
Milli Kütüphane
İçerisinde 1 milyon 410 bin 489 adet kitabın var olduğu kütüphaneden bahsedeceğiz. Okul ve sınav zamanında yararlanabileceğin, Türkiye’nin dört bir yanından basılmış her kitabın, bir nüshasının bulunduğu bir kütüphanedir. Alışılagelmiş kütüphane mantığından sıkıldıysan Milli Kütüphane’ye bir uğra. Neredeyse bütün toplu taşıma araçlarının sıklıkla önünden geçtiği ve bu yüzden ulaşım sıkıntısı yaşamayacağın bir yer.
Oradan CerModern’e geçelim. Ankara’da sanatsal ve kültürel üretimin gelişimine katkı sağlayan CerModern’de sergi, kongre ve uluslararası sanat etkinliklerine katılabilirsin. Böylelikle üniversitede hem okuyup hem eğlenebilirsin. Bunları yapabilmek tamamen senin elinde.
Ki şunu da unutmamalısın: Hayat sürekli ders çalışmaktan ibaret değil zaten üniversite kazanmakta böyle bir şey değil. Kendi alanınla ilgili birçok şeyi öğrenirken aynı zamanda hayatla ilgili birçok şeyi de öğrenmiş oluyorsun. Şehrin sana sunduğu olanakları değerlendirmeye çalış.